5 Ekim 2025 tarihinde Suriye, Beşar Esed rejiminin devrilmesinden sonra ilk kez halk iradesine dayalı parlamento seçimlerini gerçekleştirdi. Bu adım, devlet kurumlarının katılım, vatandaşlık ve şeffaflık temelleri üzerine yeniden inşası bağlamında geçiş döneminin en belirgin göstergelerinden biri olarak değerlendirildi.
Seçim süreci hem ülke içinde hem de dışında geniş bir tartışma yarattı. Kimileri bu süreci demokratik dönüşüm yolunda bir umut ışığı olarak görürken, kimileri ise bunu sadece yeni bir yüzle devam eden dışlayıcı bir yöntem olarak nitelendirdi. Aşağıda, resmi veriler, gözlem raporları ve yerel/uluslararası tepkiler ışığında bu seçimlere dair kapsamlı bir analiz yer almaktadır.
Seçim Sistemi ve Uygulama Yöntemi
Seçimler, 2025 tarihli 66 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesi uyarınca Yüksek Seçim Komisyonu tarafından benimsenen dolaylı bir seçim sistemiyle gerçekleştirildi.
Bu sistem, parlamentonun üçte ikisinin (210 sandalyeden 140’ı) bölgesel seçici kurullar aracılığıyla seçilmesine dayanıyor. Geri kalan üçte birlik kısım (70 sandalye) ise Cumhurbaşkanı Ahmed Şara tarafından atanıyor. Bu atamalar, seçim sandıklarında daha az temsil edilen bileşenlerin temsilini güçlendirmek ve dengeyi sağlamak amacıyla yapılıyor.
Yüksek Seçim Komisyonu, farklı vilayetlerden akademisyenler, siyasetçiler ve aktivistlerden oluşan 11 üyeyle kuruldu. Komisyon Başkanlığını Dr. Muhammed Taha el-Ahmed üstlendi. Komisyonun yapısı, ulusal çeşitliliği ve geçiş sürecine duyulan güveni yansıtmayı hedefliyordu.
Seçici Kurullar ve Seçmen Tanımı
Toplamda 60 alt komisyon, ülke genelinde 140 seçim kurulunu denetledi. Bu kurullar, yaklaşık 6000 ila 7000 kişiden oluşan bir seçmen kitlesini temsil etti.
Bu kurulların üyeleri, Yüksek Seçim Komisyonu tarafından vilayetlerde düzenlenen halk buluşmaları sonucunda seçildi. Bu buluşmalara sendikalar, yerel meclisler, akademik çevreler ve sivil toplum temsilcileri katıldı.
Bu yöntem, güvenlik ve idari koşulların hâlâ kırılgan olduğu bir ortamda kimlikleri doğrulanabilir kişilerin katılımını sağlamayı amaçlıyordu.
Oylamanın Niteliği ve Katılımın Sınırlılığı
Seçimler doğrudan halk oyuyla yapılmadı. Yüksek Seçim Komisyonu’na göre, mevcut Suriye gerçekliği, milyonlarca insanın yerinden edilmiş olması, resmi belgelerin yokluğu ve bazı bölgelerdeki idari denetim eksikliği genel halk oylamasını imkânsız kılıyor.
Bu nedenle oy verme işlemi, toplumu temsilen yetkilendirilmiş yerel kurullarla sınırlı tutuldu. Bu, ileride yapılacak doğrudan genel seçimlerin önünü açması gereken bir geçiş süreci olarak tanımlandı.
Seçim Süreci ve Güvenlik Durumu
Seçimler, nispeten sakin bir ortamda gerçekleştirildi. Seçim merkezleri, kurul temsilcilerinin dengeli katılımına sahne oldu ve önemli bir güvenlik olayı yaşanmadı.
Ancak güvenlik gerekçeleriyle üç ana vilayetten Süveyda, Rakka ve Haseke seçim sürecinin dışında bırakıldı. Bu, 21 sandalyenin boş kalmasına neden oldu. Bu koltukların atama yoluyla mı yoksa ara seçimlerle mi doldurulacağı belirsizliğini koruyor.
Temel Veriler ve Göstergeler
- Toplam sandalye sayısı: 210
- Seçilen üyeler: 140 (fiilen doldurulan: 119, boş: 21)
- Atanan üyeler: 70
- Seçim bölgeleri: 60
- Seçici kurullar: 140
- Seçmen sayısı: 6000–7000 arasında
- Meclis süresi: 30 ay (yenilenebilir), toplam geçiş dönemi: 4 yıl (1 yıl uzatılabilir)
Adaylık Koşulları ve Aday Profili
Meclis, iki ana gruba ayrıldı:
- Uzmanlar (% 70): Akademisyenler, profesyoneller, alanında uzman kişiler.
- Toplum önderleri (% 30): Yerel kanaat önderleri ve toplum temsilcileri.
Adayların, Suriyeli olmaları, medeni ve siyasi haklara sahip olmaları ve yüz kızartıcı suçlardan hüküm giymemiş olmaları şart koşuldu.
Toplam 1578 aday yarıştı; bunların %14’ü kadındı.
Seçimlerin Siyasal Niteliği
Henüz resmi olarak kurulan bir siyasi parti bulunmadığından, parti temelli bir katılım gözlenmedi. Adaylar bireysel ve sivil temsile dayalı olarak yarıştı.
Seçimlerde dikkat çekici sembolik çeşitlilikler vardı: muhafazakâr kesimleri temsilen çarşaflı bir kadın adaydan, dini hoşgörüyü vurgulamak adına aday olan bir Yahudi Suriye vatandaşına kadar farklı profiller yer aldı. Bu, “Tüm Suriyeliler İçin Yeni Suriye” kavramının altını çizme girişimi olarak değerlendirildi.
Coğrafi Dağılım
Seçimler şu 11 vilayette yapıldı:
Şam, Halep, Humus, İdlib, Hama, Tartus, Lazkiye, Dera, Kuneytra, Deyrizor, Hama.
Süveyda, Rakka ve Haseke vilayetleri güvenlik ve idari istikrarsızlık nedeniyle seçime dahil edilmedi.
Genel Sonuçlar ve Temsil Durumu
Yüksek Seçim Komisyonu’nun basın toplantısında açıklandığı üzere, doldurulan sandalye sayısı 119 oldu.
Sonuçlara dair öne çıkan notlar:
- Kadınlar: %4 oranında seçilebildi.
- Hristiyanlar: 210 sandalyeden sadece 2’si.
- Yahudi aday: Seçilemedi.
Sözcü Nuvvar Necme, Cumhurbaşkanı Şara’nın atama yoluyla bu temsil dengesizliklerini gidereceğini ve meclisin kapsayıcılığını sağlayacağını belirtti.
Halk düzeyinde, özellikle Baniyas’tan seçilen Rami Mahfuz’un zaferi gibi bazı sonuçlar eleştirildi. Öte yandan, aday çeşitliliği bazı çevrelerce Suriye siyasetinde gerçek bir dönüşümün başlangıcı olarak yorumlandı.
10. Meclisin Gelecek Görevleri
Bu meclis, geçiş sürecinin kurucu yasama organı olarak görev yapacak. Başlıca sorumlulukları:
- Yasa çıkarma
- Devlet bütçesini onaylama
- Hükümeti denetleme
- Kalıcı anayasa taslağını hazırlama
Hazırlanan anayasa daha sonra halkoyuna sunulacak. Güvenlik ve idari koşullar elverdiğinde genel başkanlık, parlamento ve yerel seçimlerle “yeni devlet düzeni” resmen kurulacak.
Sonuç ve Değerlendirme
2025 Suriye Halk Meclisi seçimleri, tüm eksikliklerine ve zorluklarına rağmen, yeni bir siyasi sistem inşasına yönelik gerçek bir başlangıç noktasıdır.
Bu süreç doğru yönde bir adım olsa da, demokratik dönüşüm sadece sandalye sayısıyla değil; kapsayıcı katılım, hesap verebilirlik ve siyasi adaletin sağlanıp sağlanmadığı ile ölçülür.
Sınırlı da olsa bu seçimler, siyaseti yeniden kamusal alana taşıdı ve Suriyelilere şu temel soruyu tekrar sordurdu:
Nasıl bir devlet kurmalıyız ki kimse dışlanmasın, kimse temsil hakkını tekeline almasın?